Otuzüçümde Kıranşal

Türkiye Müslümanlığı, Türkiye İslamcılığı büyük bir krizden geçiyor (bkz. Mavi Marmara satışı). Bu krize başlangıç noktası aramak (Hz. Adem? Hz. Peygamberimiz Muhammed Mustafa’nın vefatı? İlk halife tayini? Allah’ın laneti üzerlerine olsun Muaviye-Yezid? Türklerin farklı ekoller üzerinden Müslüman olması? Selçuklu? Osmanlı? laik T.C.?) out of context! Krizin boyutu AKP iltisaklısı Müslümanlarda tek sabitenin-kriterin iktidarı ne şartla olursa olsun ele geçir ne pahasına olursa olsun sakın elden bırakma haline gelmesi. AKP karşıtlarında İslam’ın kural ve sınırlarını eğip bükme isteği (bkz. Eliaçık).

AKP’nin diline pelesenk ettiği 2023 tarihli seçime ramak kaldı. 2023 2023 derken hayal ettikleri Türkiye bu olmasa da yolun sonunda gelinen Türkiye’de gençler y.dışına kaçıp enkaz altında kalmamak peşinde. İmanlıda olsa imansızda olsa bir ülkenin bir toplumun kaderini geleceğini gençler tayin ediyor. Mevcut durum: dünyayla asgari iletişim halindeki hiçbir genç Türkiye’de kalmak istemiyor. İmanlı imansız farketmiyor. Bu ülkeyi bu hale getiren birçoğu MG teşkilatlarından çıkmış AKP’dir. Hayaller Neo-Osmanlı; hayatlar yurtdışına kaçakta olsa…

Seçim yaklaştıkça Milli Görüş ısınmaya başladı. AKP’nin tek başına iktidar (ba$kanlık sistemi) metoduna 6’lı masanın çoğulcu meclis vaadiyle meydan okuması asıl üzerinde konuşulması tartışılması gereken mesele. Çünkü T.C. devleti yönetim sistemi eski ve yeni TR gibi keskin bir ayrışmaya yol açacak şekilde ba$kanlık sistemiyle değiştirildi-dönüştürüldü. Dün yalayıp bugün tükürdükleri Gülen hareketinin mağlubiyeti + ba$kanlık sistemi AKP’ye kontrol edemediği, ülkeyi yıkıma götüren bir güç bahşetti. Denetimsiz, istişaresiz bir güç. Bir imza. Bir talimat…

6’lı masayı dağıtmak için Milli alerjisi olanları Kürt kartıyla, Mezhebi alerjisi olanları Alevi kartıyla, Dini alerjisi olanları Laiklik-Kafirlik kartıyla tongaya düşürmek istiyorlar. Burası Türkiye kartlar belli! Boş tencere 21.yy’da da iktidar götürecek mi göreceğiz! Seçimi AKP kazanırsa daha karanlık günlere hazır olmak lazım. 6’lı masa kazanırsa meclisin güçlendirilmesi üzerinden farklılıklara resmi-meşru siyaset arenasında ne kadar alan açılacak onuda göreceğiz. En azından güçler ayrılığı, birbirini sorgulayabilen-hesap sorabilen ‘bağımsız devlet’ kurumları geri dönse karanlığın artmaması üzerinden sevinebiliriz.

Faiz, Kur’an Kursları, AB, LGBT 6’lı masanın Müslüman destekçilerine atılacak kanca olarak MG ‘abilerinden’ Abdülaziz Kıranşal ağzıyla ilan edildi. Sanki Erbakan Hoca sistem-içi siyaset yapmamış, rejim karşıtı bir siyasi mücadele yürütmüş gibi bir algıyla. Gerçekler net; kıravatlı fotoğraf sayısı takkeli fotoğraf sayısından çok Erbakan Hoca’nın. Kendileri rejim karşıtı İslami bir mücadeleyi sürdüremeyenler MG üzerinden rejim karşıtı jargonla 6’lı masaya ayar vermeye kalkıyor. Tamda Türkiye İslamcılığı’nın krizinin göbeğinden bir örnek. Hem Abdülhamid Han hem İttihatçı İstiklal Marşı şairimiz… MG’nin imtihanıda İsmailağalı-laşmakla/laşmamak arasında bu seçimde!

Krizin ortasından sorularla bitirelim: Türkiye içinde resmi-meşru siyaset sistemi dışında rejim karşıtı bir İslami muhalefet hiç var mıydı? Türkiye rötuşlenen sistemiyle dünyadaki Siyonist Amerikan düzeni karşısında oluşan cepheye geç kalmadan katılabilecek mi? İslami Cihad, Hamas gibi günümüz şeytanıyla burun buruna savaşan İslami hareketler ana-akım Sünniliği işbirlikçilikten direnişçi bir İslam çizgisine çekebilecek mi? Direnişçi Sünni ekol, Şii ekolle buluşabilecek mi? Bu iki ekolün birleşmesi Rusya-Çin gibi Siyonist Amerikan düzenine meydan okuyan, muhalif ülkelerle ortak hareket edebilecek mi? Kıranşal, Kaplan gibi, Şenocak gibi göbekten NATO şeyhi Karadavigillere bağlı değilse bıraksın 6’lı masaya Din üzerinden ayar vermeyi bu sorulara cevap arasın.

  

Comments

Popular posts from this blog

Muaviye bin Ebu Süfyan, Niccolò Machiavelli, Recep Tayyip Erdoğan ve Hafızanın Önemi!